Übersetzungen für „kaynaşma“ im Türkisch » Deutsch-Wörterbuch

kaynaşma SUBST

1. kaynaşma Verbalsubstantiv zu kaynaşmak:

2. kaynaşma:

kaynaşma

Unruhe f

Siehe auch: kaynaşmak

kaynaşmak VERB intr

1. kaynaşmak (Stoffe):

kaynaşmak ile

sich verbinden mit etw

2. kaynaşmak:

kaynaşmak

wimmeln (von)

3. kaynaşmak:

kaynaşmak

miteinander warmwerden

Einsprachige Beispiele (nicht von der PONS Redaktion geprüft)

Türkisch

Kaynaşma ve ilişki bağlarında, ilişkiye girenler bir "biz" kavramında ifadesini bulan bir birleşmeyi, bütünleşmeyi oluştururlar.

tr.wikipedia.org

Ayak parmaklarında kaynaşma (syndactylia), kısa ve kalın başparmak, başparmak ve ikinci parmak arasında geniş bir boşluk bulunması (kurbağa ayağı izlenimi) önemli bulgulardır.

tr.wikipedia.org

Kaynaşma yolunda, sinsityotrofoblastlar oluşurken, yayılıcı yolda sitotrofoblast hücreleri meydana gelir.

tr.wikipedia.org

Toplum içinde rahatlatır, sempati yaratır, sosyal kaynaşma sağlar.

tr.wikipedia.org

Bu kaynaşma etkinlikleri yeni gökadada her iki gökadanın orijinal biçimlerine kıyasla farklı bir biçimsel yapıyı meydana getirici değişiklikler yaratabilir.

tr.wikipedia.org

Humerus ve fibula hipoplazisi ile dirsek (humerus-radius) ekleminde kaynaşma izlenebilir.

tr.wikipedia.org

Bu kaynaşma etkinlikleri yeni galakside her iki galaksinin orijinal biçimlerine kıyasla farklı bir biçimsel yapıyı meydana getirici değişiklikler yaratabilir.

tr.wikipedia.org

Homolog kromozomlar ilk mayoz sırasında sinapsis sonrası ayrılırken farlık noktalarından çaprazlandıklarında koma ve değişik düzeylerde kaynaşma olursa iki tip kromozom ortaya çıkar.

tr.wikipedia.org

Sitotrofoblastik hücrelerin farklılaşmasında iki hat vardır: kaynaşma (füzyon) ve yayılıcı (invaziv) yol.

tr.wikipedia.org

Kendisi ziraat mühendisi olduğundan askerlerinin gıda ihtiyacının ve yerel halk ile kaynaşma zorunluluğunun bilincindedir.

tr.wikipedia.org