Übersetzungen für „kanaat“ im Türkisch » Deutsch-Wörterbuch

kanaat <-ti> SUBST

1. kanaat:

kanaat

Genügsamkeit f

2. kanaat (Ansicht):

kanaat

Meinung f

3. kanaat:

kanaat

Überzeugung f

Beispielsätze für kanaat

kıt kanaat gezinmek

sich über Wasser halten

Einsprachige Beispiele (nicht von der PONS Redaktion geprüft)

Türkisch

Okulda yeterince fazla şey öğrendiğine kanaat getirerek 13 yaşında okuldan ayrılmaya ve yeni arayışlar için ailesinden ayrılmaya karar verdi.

tr.wikipedia.org

Huzura kavuştuğuna kanaat getirdikten sonra, 1862 yılında evlendi.

tr.wikipedia.org

Kendi ifadesi ile "hikâyeleri sahih, makaleleri sarih ve rivayetlerinin melih olduğu" kanaatindedir.

tr.wikipedia.org

Kanaat önderlerinin başarısı iletişim sürecinin başarısını da etkiler.

tr.wikipedia.org

Ateşe tapınmanın güneş kültünün devamı ya da bir parçası olduğu da yaygın kanaattir.

tr.wikipedia.org

Kanaat önderi bu iletişim modelinde hem alıcı, hem de kaynak durumundadır.

tr.wikipedia.org

Genel bir kanaatle çevre köy ve kasabaların merkezi konumundadır.

tr.wikipedia.org

Nolan'ın kanaati, bireyin siyasi düşüncesinde temel tanımlayıcı nitelik olan çeşitli siyaset felsefeleri arasındaki esas farkın, insan eylemleri üzerinde savunulan hükûmet kontrolünün miktarı olduğudur.

tr.wikipedia.org

Hızır’ın bir isim değil, bir lakap olduğu genel olarak kabul gören bir kanaattir.

tr.wikipedia.org

Genellikle muhafazakâr eğilimli kanaat önderleri ve politikacılar tarafından savunulur.

tr.wikipedia.org